
Yeni Yapılan Binaların Depreme Dayanıklı Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke. Buna bağlı olarak özellikle yeni yapılan binaların depreme dayanıklı olması büyük önem taşıyor. Son yıllarda meydana gelen depremler, üzücü sonuçlar getirdi fakat bu konudaki bilincin artmasını ve yeni yapılan binalar için daha sıkı denetim sistemlerinin devreye girmesini de sağladı.
Peki, yeni yapılan binalar depreme dayanıklı mı? Konut almak isteyen bir kişi binanın depreme dayanıklı olup olmadığını nasıl anlayabilir? Bunu anlamak için dikkat etmeniz gereken detaylar ve sorgulayabileceğiniz resmi belgeleri bu yazıda bulabilirsiniz.
Proje ve İnşaat Aşamalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Yeni inşa edilmiş projelerde ilk önce dikkat etmeniz gereken şeylerden biri, projenin güncel deprem yönetmeliklerine uygun olarak hazırlanmış ve inşa edilmiş olmasıdır. Çünkü mevcut deprem yönetmelikleri binaların deprem esnasında maruz kalacağı baskıya ve kuvvete dayanabileceği şekilde inşa edilmesi için belirli kurallar koyar.
Bunun dışında binada kullanılan malzemelerin kaliteli ve sağlam olması gerekir. Beton, çelik ve diğer yapısal malzemelerin belirli standartlara uygun olması ve gerekli testlerden geçirilmesi gerekir. Projenin müteahhidi ile görüşerek bunların onayını alabilir, gerekli resmi belgeleri kontrol edebilirsiniz.
Bir diğer önemli nokta ise projeyi inşa eden müteahhidin deneyimi ve mevcut projelerinin durumudur. Ev satın almadan önce müteahhidin daha önce hayata geçirdiği projeleri inceleyebilir, deneyimli ve yetkili bir kişi ya da firma olduğundan emin olarak sürece devam edebilirsiniz.
Deprem Dayanıklılık Raporu
Yapıların deprem güvenliği ve depreme dayanıklılığı konusunda detaylı bilgi veren değerleme raporları Deprem Dayanıklılık Raporu olarak bilinir. Bu rapor ile binaların deprem sırasında nasıl bir performans göstereceği ve olası hasar durumları hesaplanır.
Deprem Dayanıklılık Raporu hazırlanırken yapıların malzemeleri ile taşıyıcı sistemleri incelenir, yapısal özellikleri analiz edilir. Bu süreç ise uluslararası standartlara uygun olarak gerçekleştirilir. Özellikle yeni yapılan binalarda projelendirme sürecine katkı sağlar. Deprem riskini en aza indirmek için bu raporlar dikkate alınarak mimari projeler geliştirilir.
Binanın Riskli Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?
Tamamlanmış fakat henüz içerisinde yaşam başlamamış binaların deprem riski taşıyıp taşımadığını ve güvenilirlik durumunu birkaç önemli kritere bakarak kolayca değerlendirebilirsiniz.
Binalarda, kolon ve kirişlerin sağlam ve düzgün bir şekilde konumlandırılmış olması gerekir. Kolonlar ve kirişler, binanın ana taşıyıcı elemanlarıdır ve deprem sırasında oluşacak yatay ve dikey kuvvetlere karşı direnci sağlar.
Binalarda, perde duvarlar gibi yatay kuvvetleri taşımaya yardımcı olan duvarlar da bulunmalıdır. Perde duvarlar, binanın gövdesini sararak sağlamlığını artırır.
Binalarda, pencere ve kapıların etrafında sağlam kasalar ve çerçeveler kullanılmış olması gerekir. Pencere ve kapılar, deprem sırasında binalarda oluşabilecek hasarların en önemli kaynaklarından biridir.
Binalarda, merdiven boşlukları ve asansör boşlukları gibi dikey elemanlar da sağlam ve düzgün bir şekilde inşa edilmelidir. Bu elemanlar, deprem sırasında binalarda oluşabilecek göçmeleri engellemeye yardımcı olur.
Yapılarda kullanılan asansörler, kapasitelerine ve çeşitlerine göre bazı belgelere ve onaylara sahip olmalıdır. Bunlar genellikle asansörün içerisine tarihli bir şekilde yapıştırılır. Bunlar da kontrol edilmelidir.
Binanın nasıl bir temel sistemi üzerine oturduğu sorgulanmalıdır. Örneğin zemin yapısı hafif olan bölgelerde radye temel kullanılırken, hareketli ve daha akışkan zeminlerde kazık temeller kullanılır.
Yeni binalarda çok görülmese de, kolon ve kiriş gibi binanın taşıyıcı sistemlerindeki çatlak, küf, rutubet ve pas benzeri işaretler takip edilmelidir. Bunlar binanın su yalıtımı ile ilgili sıkıntıları olduğuna işaret eder ve bu durum taşıyıcı sistemlerin dayanıklılığını olumsuz yönde etkiler.
Yapının iskan belgesine sahip olup olmadığı kontrol edilmelidir. İskan belgesi o binanın deprem yönetmeliğine uygun şekilde yapıldığını gösterir.
Yatay mimariye sahip binalar daha az risk taşımaktadır. Yukarıdaki kriterlerin yanında yatay mimari ile kısa katlı olarak inşa edilen projeler tercih edilebilir.
Kolonlarda sismik izolatör adı verilen sistemlerin kullanılıp kullanılmadığı kontrol edilebilir. Deprem izolatörü olarak da bilinen bu sistemler konutlarda yeni yeni kullanılmaya başlanmış olsa da, deprem konusunda oldukça faydalıdır. Sismik izolatörler deprem esnasında zeminden gelen kuvveti sönümler ve yukarı çıkmasını engeller. Böylece zemin hareket ederken bu hareket katlara minimum şekilde iletilir, binanın sistemleri ve içindekiler de daha az hasar görür.
Daha güvenli yapıları incelemek isterseniz, sismik izolatörlü konut projelerini inceleyebilirsiniz.
Uzmanlardan Görüş Almak
Yeni binalar depreme ne kadar dayanıklı? Bunun cevabını en iyi şekilde bir uzmandan alabilirsiniz. Profesyonel bir inşaat mühendisi ya da yetkili kuruluşlardan fikir alarak yeni yapılan binaların depreme dayanıklılığı hakkındaki görüşlerini öğrenebilirsiniz.
Depremden korunmanın en önemli yollarından biri, depreme dayanıklı binalarda yaşamaktır. Bu nedenle yaşayacağınız bina sıfır bile olsa yukarıdaki kriterleri kontrol etmeli ve yaşam alanınızın sizin için güvenli olduğundan emin olmalısınız.
Aradığınız proje hakkında detaylı bilgi almak ve aklınıza takılan soruları cevaplamak isterseniz, bizimle iletişime geçebilirsiniz.