
Dünyanın En Eski Restoranları: 9 Tarihi Restoran
Dünyanın en eski restoranları listesi, dünyanın dört bir yanında zamana direnmiş, değişen yemek alışkanlıklarına uyum sağlamış, nesiller boyunca el değiştirerek bugünlere kadar gelebilmiş, tarihin izlerini taşıyan restoranlardan oluşuyor.
Madrid’deki Botin restoranı, Ernest Hemingway gibi efsanevi yazarlar edebiyat tarihinde izler bırakırken onlara eşlik etti. Londra’da bulunan Rules Restaurant gibi yerlerde Charlie Chaplin ve Laurence Olivier’in tabaklarını aynı menüler süsledi.
En eski restoranların tarihini merak edenler ya da ampulün icadından önce bile ışıkların sürekli açık tutulmasını sağlayan yemekleri üreten restoranları öğrenmek isteyenler için dünyanın en eski 9 restoranının tarihi hikayelerini bu yazımızda derledik.
Union Oyster House - Boston
Union Oyster House, bulunduğu bölgede o kadar tanınmış bir restorandır ki, ulusal tarihi bir simge olarak tanımlanmıştır. 1826 yılında kurulduğundan bu yana kesintisiz faaliyet gösteren restoran, Amerika’nın en eski sürekli servis veren restoranıdır. Union Oyster House, özellikle Amerikan mutfağı ve deniz ürünleri ile ünlüdür. Buraya uğramak isteyenler, ülkenin en klasik lezzetlerini burada bulabilirler.
Restoranın binası, 1714'te inşa edilmiş ve restoran olarak kullanılmaya başlanmadan önce 18. yüzyılda farklı amaçlarla da kullanılmıştır. Restoranın ünlü konukları arasında Daniel Webster, John F. Kennedy, ve birçok Amerikan devlet adamı bulunmaktadır.
Restoran, tarihi dokusunu koruyan ahşap paneller, eski tarz mobilyalar ve nostaljik dekorasyonu ile ünlüdür. Samimi ve otantik bir ortam sunar, Boston’un tarihini deneyimlemek isteyen turistler ve yerel halk için popüler bir mekandır.
Union Oyster House, Boston’un tarihi Freedom Trail rotası üzerinde yer alır ve merkezi bir konumda bulunur.
Rules Restaurant - Londra
Rules Restaurant, 1798 yılında Thomas Rule tarafından Londra'nın Covent Garden bölgesinde kurulmuş olup, şehrin en eski restoranı olarak bilinmektedir. Geleneksel İngiliz mutfağının sunulduğu restoranda özellikle av eti, istiridye, turtalar ve pudingler en beğenilen lezzetler arasındadır.
Kuruluşundan bu yana sadece dört aile tarafından işletilen Rules, 200 yılı aşkın tarihinde dokuz hükümdarın dönemine şahitlik etmiştir. Restoranın iç mekanı, tiyatro tarihini yansıtan çizimler, yağlı boya tablolar ve karikatürlerle süslenmiştir. Charles Dickens, William Makepeace Thackeray ve H.G. Wells gibi ünlü yazarların yanı sıra, Laurence Olivier ve Henry Irving gibi tanınmış aktörler de Rules'un müdavimleri arasındadır.
Rules, Londra'nın kültürel ve tarihi dokusunu yansıtan, geleneksel İngiliz mutfağını deneyimlemek isteyenler için ideal bir mekandır.
Restaurante Tavares - Lizbon
Restaurante Tavares, Lizbon'un Chiado bölgesinde bulunan bir restorandır. 1784 yılında açılmıştır ve Avrupa’nın en eski restoranlarından biri olarak bilinir. Başlangıçta bilardo salonu olarak hizmet veren mekan 1823 yılında Tavares kardeşlerin işletmeyi devralmasıyla bugünkü adını ve işlevini almıştır.
19. yüzyılda, Caldeira ailesinin mekanın sahibi olmasıyla restoran lüks bir mekana dönüştürülmüş ve şık avizeler, oymalı ahşap işçilikli, altın varaklı süslemeler ve geniş aynalarla donatılmıştır. Mekanın zarif tasarımı, restoranın barok tarzını yansıtarak misafirlerine görkemli bir atmosfer sunar.
Tavares, Portekiz mutfağının çağdaş lezzetlerini sunar. Restaurante Tavares, tarihi ve zarif atmosferiyle Lizbon'da unutulmaz bir gastronomik deneyim sunuyor.
Griswold Inn - Essex, Connecticut
Griswold Inn, Essex, Connecticut'te bulunan ve Amerika Birleşik Devletleri'nin en eski sürekli faaliyet gösteren hanlarından biridir. 1776 yılında üç kardeş tarafından kurulmuş ve bölgedeki Griswold ailesinin adını almıştır. Bu tarihi restoranda ünlü ressam Antonio Jacobsen'in eserlerinden oluşan özel bir koleksiyon da bulunur.
Hem han hem restoran olarak hizmet veren bina zamanında George Washington ve Albert Einstein gibi isimleri de ağırlamıştır. Bu sebeplerle de ülkenin önemli isimleri arasında popüler bir lokasyon haline gelmiştir.
Günümüzde hala konaklama yapılabilen handa, New England mutfağı sunulmakta ve bir taverna ile eğlence mekanı olarak da hizmet verilmekte. Griswold Inn, Essex'in tarihi liman köyünde, Connecticut Nehri'ne sadece birkaç adım mesafede yer almaktadır. Ziyaretçiler, hanın tarihi atmosferini ve sunduğu çeşitli yemek deneyimlerini burada tadabilirler.
Restaurante Botín - Madrid
Restaurante Botín, Madrid'de bulunan ve dünyanın en eski restoranı olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiş, tarihi bir mekandır. 1725 yılında açılmış olan bu restoran, Madrid’in merkezinde, Plaza Mayor’a yakın bir konumda yer alır ve İspanyol mutfağının geleneksel lezzetlerini deneyimlemek isteyenler için ikonik bir duraktır.
Fransız şef Jean Botín ve eşi tarafından açılan restoran, sürekli faaliyet gösteren en eski restoran olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiştir. Ernest Hemingway, ünlü romanı Güneş de Doğar’da Botín’den bahseder. Ayrıca, İspanyol ressam Francisco de Goya'nın gençken burada çalıştığı rivayet edilir.
Restoran, rustik dekorasyonu, taş duvarları, ahşap tavanları ve tarihi havasıyla ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar. Geleneksel ve nostaljik bir atmosferi vardır. Restaurante Botín, sadece bir restoran değil, aynı zamanda İspanyol mutfak kültürünün bir sembolü ve Madrid’in turistik cazibe merkezlerinden biridir. Burayı ziyaret edenler hem tarihi bir yolculuğa çıkabilir hem de otantik İspanyol yemeklerinin tadını çıkarabilir.
Zur Letzten Instanz - Berlin
Berlin'in en eski restoranı olan Zur Letzten Instanz, 1621 yılında kurulmuştur. Restoran, geleneksel Berlin mutfağını sürdürülebilirlik ilkesiyle birleştirir. Tarihi atmosferiyle dikkat çeken mekan, 120 kişilik kapasiteye sahiptir. İç mekanda 200 yıllık bir kiremit soba bulunur; bu sobanın bir zamanlar Napolyon'u ısıttığı rivayet edilir. Ayrıca, eski şehir duvarına bakan bir bira bahçesi de mevcuttur.
Zengin bir müşteri profiline sahip olan restoran, Jack Nicholson, Charly Chaplin ve Jake Gyllenhaal gibi ünlü isimleri ağırlamıştır. Restoranın menüsünde, patates püresi ile servis edilen lahana dolması ve baharatlı lahana ile sunulan domuz incik gibi doyurucu Berlin mutfağı klasiklerine yer verilir.
La Tour d'Argent — Paris
La Tour d'Argent, Paris'in en ünlü ve tarihi restoranlarından biridir. Seine Nehri kıyısında yer alan bu lüks restoran, Fransız gastronomisini temsil eder. Restoranın kökenleri 1582 yılına kadar uzanır ve bu, La Tour d'Argent'ı dünyanın en eski restoranlarından biri yapar.
Restoranın tarihi boyunca Fransız kraliyet ailesi ve dünya çapında ünlü isimler tarafından ziyaret edildiği bilinir. IV. Henri'nin de burada yemek yediği rivayet edilir. Ayrıca restoran, Seine Nehri ve Notre-Dame Katedrali'nin eşsiz manzarasını sunar.
Michelin Yıldızı’na sahip olan restoran, yalnızca bir restoran değil, aynı zamanda Fransız tarihinin ve kültürünün bir parçasıdır. Romantik bir yemek, bir kutlama ya da Fransız mutfağının en lezzetli yemeklerini deneyimlemek isteyenler için ideal bir destinasyondur.
Zum Franziskaner - Stockholm
Zum Franziskaner, Stockholm'un en eski restoranlarından biridir. 1889 yılında açılmış olup, 1910'dan beri Gamla Stan'da (Eski Şehir) hizmet vermektedir.
Restoran, İsveç ve Alman mutfağından geleneksel lezzetler sunar. Ayrıca, bazıları restoran için özel olarak üretilen, küçük ve bağımsız bira fabrikalarından gelen biralar da servis edilmektedir.
Zum Franziskaner, hem yemek hem de bar alanları sunan, merkezi bir konumda yer alan bir mekândır. Alman ve klasik lezzetlerin yanı sıra, 1930'lar bira salonu atmosferiyle de dikkat çekmektedir.
St. Peter Stiftskulinarium - Salzburg, Avusturya
St. Peter Stiftskulinarium, Avusturya'nın Salzburg şehrinde yer alan tarihi bir restorandır. Dünyanın en eski restoranlarından biri olarak kabul edilen bu mekan, 803 yılına dayanan bir geçmişe sahiptir. Restoran, Salzburg'daki St. Peter Manastırı'nın yakınında, tarihi bir binada hizmet vermektedir. Geleneksel Avusturya mutfağından zengin bir menü sunan St. Peter Stiftskulinarium, otantik yemekler ve şarapları ile ünlüdür.
Restoranın iç mekanı, tarihi dokusunu koruyarak şık bir atmosfer yaratır. Aynı zamanda açık hava terası da bulunur, bu da misafirlere güzel bir manzara eşliğinde yemek yeme fırsatı sunar. St. Peter Stiftskulinarium, hem yerel halk hem de turistler için popüler bir noktadır. Menüsünde genellikle et yemekleri, deniz ürünleri ve geleneksel Avusturya tatları yer alır. Bunun yanı sıra, zengin şarap koleksiyonu da restoranın tercih edilme sebeplerindendir.
Dünyanın en eski restoranları, sadece yemek yemenin ötesinde, tarihi bir yolculuğa çıkmak ve geçmişin izlerini keşfetmek için eşsiz fırsatlar sunuyor. Yüzyıllar boyunca çeşitli kültürleri, gelenekleri ve ünlü simaları ağırlamış bu mekanlar, her bir yudumda tarihle iç içe bir deneyim sunuyor.
Zamana meydan okuyan bu restoranlar, hem gastronomi hem de kültürel miras açısından büyük bir öneme sahip. Eğer siz de tarihi bir atmosferde yemek yemeyi seviyorsanız, bu restoranlar mutlaka listenizde olmalı.
Benzer içerikleri daha fazla incelemek isterseniz, blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.